Şimdi, ilk olarak denizanalarının Cnidaria (Sölenterler) şubesinden olduğunu belirtmek gerekiyor. Burada da bahsedildiği üzere, Cnidaria şubesinin temel özelliği, hayat döngülerinin iki aşamadan oluşmasıdır: Polip Dönem ve Medusa Dönemi.
Polip Dönem'de Cnidarian şubesindei hayvanlar, hayvandan çok bir bitkiyi andırır bir şekilde, su dibinde, kendilerini bir "kök" ile sabitleyerek, hareket etmeden yaşarlar. Tutundukları yerden, sabit bir şekilde, ağızlarında bulunan dokungaçlarla avlanırlar ve bu şekilde yaşarlar. Polip devrede hayvanlar ""tomurcuklanma" ile eşeysiz olarak ürerler. Polip dönemdeki Cnidarianlar, aşağıdaki gibi gözükürler:
Daha sonra, gelişmeyle birlikte, hayatının ilerleyen dönemlerinde Cnidarianlar, medusa dönemine geçerler. Medusa Dönemi'nde vücutları çan ya da daha tipik olarak "şemsiye" şeklini alır. Denizanalarından aşina olduğumuz uzun dokungaçlara sahiptirler ve diledikleri gibi hareket edebilirler. Sabit bir yaşam sürmezler, normal bir hayvan gibi avlanırlar. Medusa Dönemi'nde Cnidarianlar eşeyli olarak ürerler. Medusa dönemindeki bir Cnidarian, aşağıdaki gibidir:
Normal olarak, denizanalarında daima polip olarak hayata başlanır, medusa dönemine girilir, eşeyli üreme ile yavrular üretilir ve ölünür. Yavrular polip dönemden geçerek büyürler ve döngü bu şekilde, normal bir hayvandaki gibi sürer.
Şimdi, burada bizim yeni denizanası türümüz olan Turritopsis nutricula'yı tanıtmakta fayda var: Diğer tüm denizanalarından farklı olarak, bu tür, ilk defa polip döneme geri dönebilme özelliğine sahiptir. Yani yukarıda bahsettiğiiz hayat döngüsü, bir noktada tersine döner: Yavrular polip dönemi yaşarlar, gelişip medusa dönemine girerler. Burada eşeyli olarak üreyip yavru polipler üretirler. Ancak, daha sonra, yaşlanıp ölmeleri gerekirken, kendilerini polip döneme döndürebilirler. Bu sayede, yaşlanma sonucu ölüm gerçekleşmez ve bir birey, sürekli olarak, yaşlanıp ölmek yerine kendisini yavru (polip) hale döndürerek yaşamını sürdürür. Turritopsis nutricula aşağıdaki görünümdedir:
İşte bu, Turritopsis nutricula'nın teorik olarak ölümsüz olması demektir.
Öte yandan, elbette her canlı gibi, Turritopsis de avlanma ya da hastalanma sonucu ölebilir. Ölümsüzlükten kasıt, ölüme direnmek değil, yaşlılık sonucu ölüme engel olabilmedir.
Bu özellik, yine de, küçümsenmemelidir. Çünkü bu hayvanın genetik yapısı incelenerek pek çok sentetik yapı üretilebilir ve gelecekte yaşlılık ile çok daha başarılı bir şekilde savaşılabilir.
Unutulmaması gereken bir diğer nokta şudur: Henüz, bu canlı üzerinde uzun süreli deneyler yapılmamıştır, bu sebeple tek bir bireyin, kaç defa ya da ne kadar sağlıklı bir şekilde üreyebildiği ve polip hale geri dönebildiği bilinmemektedir. Şimdilik yaşayan bireylerin kaç yaşında olduğu bilinmemekle birlikte, gelecek dönemlerde, yapılacak araştırmaların sonuçlarına göre, bu sorulara cevaplar verilebilecektir.
0 yorum :
Yorum Gönder